29 Ocak, 2009

ANA ARI ÜRETİMİNE YARDIMCI PARCALAR

Bu gün Birol beyin çıtaları çakılarak işleri bitirildi. Bu kadar malzemeye ne gerek vardı diyenleri duyar gibiyim.........................

Bizler ekip olarak çıta çakarken iki gün önce sipariş verdiğimiz malzemeler geldi. Gelen malzemeyi gören dayımız hediyesini aldı. Janter ile ana üretmek isteyenler çok oluyor. Arıcı arkadaşlar larva transfer edebiliyorlarsa janterin aletinin parçalarını alırlarsa işleri daha seri şekilde yapa bilirler.
Kafesler benim için önemli.
İlerde degişik şekillerde kullanacağımızı zannediyorum.

Gürbüz dikkat et, hep hafif işlerin uçundan tutuyormuşsun!!!!
Ana arı çiftleştirme kutuların eksikmiş.
En kısa zamanda gerekli sayıya ulaşmalısın.

28 Ocak, 2009

TEHLİKELİ HAVA ŞARTLARI

2007 yılında ortaya çıkan durum, 2009 yılında tekrar ediyor gibi.Normalde benim kayıtlarıma göre arılarımın yavru başlangıcı, 21 Şubat oluyordu. İlk defa pislik uçuşu yapan kutuları kontrol ettim ve besledim. Ana arı çiftleştirme kutuları yavruyu çıkarmış. İnanamadım ve hemen büyük kovanı kontrol için arılığa gittim. Arımın birini kontrol ettim 3 çıta yumurta var.
Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi ile arılar yumurtlama faaliyetine başlamışlar. Bu Eskişehir için çok tehlikeli. Geçmiş yılda bu şekilde yavruya ( 24 Ocak 2007 ) erken başlayan arılarımda yaklaşık olarak bir ay sonra; Kapalı ve karışık yavru var, ana arı var, yavruyu zor ısıtacak kadar az bir arı mevcudu ve 1 hafta sonra kovanda arı kalmamıştı. Arılı koloniler aniden toplu olarak ölümler oluyordu.

Yavru faaliyetine mevsimde oluşan değişikliklerden dolayı başlayan koloniler. Yavruyu ısıtmak için daha fazla bal tüketiyorlar. Açlık ölümleri oluşuyor! Biz ekip olarak kış stoklarını çok iyi olarak yapmıştık. Besleme yapamıyoruz, yavruya teşvik etmiş olacağımızdan. Yavruyu besleyen arılar araziye çıkmak zorunda kalıyor. Soğuk olan havalarda tabi olarak kovana dönemeden arazide kalıyor arılar. Azalan bakıcı arı mevcudundan dolayı hava sıcaklıkların mevsim normallerine inmesi sonucu yavruyu ısıtamayarak merkeze çekilmek zorunda kalan kolonilerde yavru ölümleri oluyor. Bu ölmüş yavruyu temizleyecek kadrolar kovanlarda olmadığından kolonilerde adi yavru çürüklüğü başlıyor……..
Arıcılarımız dikkatli olmalı!!!!

Sen neler yapıyorsun diyenlerin olduğunu söylediler. Öncelikle arılarımız geç yumurtaya başlamaları için havaların ısınması ile birlikte uçma ( 1*2 cm açılınca 4*2 cm oldu ) deliklerini genişlettim. Korkuyorum her an için yağma başlaya bilir. Uçma deliklerini büyütmem fayda etmemiş anlaşılan. Kontrol edilen kolonide 3 çıtada yumurta var. Hava sıcaklıkları düşerse tekrar, yavruyu ısıtsın diye uçma deliklerini kapatacağım. Kısa sürede hava sıcaklıkları mevsim normallerine inmezse, yapacak tek şey kaldı.
Vadiye intikal tarihini öne almak gerekiyor.

25 Ocak, 2009

KOCA KURTLAR DA EKİP İÇİNDE ÇALIŞTI.


Bu hafta sonu, çıta çakma işlemlerine devam edildi. Bursa’dan gelen misafirimiz bir gün seyretti, ikinci gün misafirliği bitmiş çalışmaya başladı.

Çıtaların yan çıtalarını delmek ikimize kaldı.

Dayı yan çıtaları istifledi, bende matkapla delme işlemini yaptım.

Karede sadece Halil eksik, çünkü fotoğrafı o çekiyor.

Seri şekilde çatı çakma düzeni kuruldu.

Dayı da ekip çalışmasını çok beğendi.

Neredeyse Eskişehir’e gelmek isteyecek!!!!!!


Ekip çok çalışmasa da öğle yemeği verildi.

Öğleden sonra termostatlar açtı ve dakikada 1 çıta çakılmaya başlandı. Ekibin çalıştığını duyan arkadaşlarda çay saatinde ziyaretimize geldiler.


Gürbüz Bey; “Şu çıtaların önünde benim fotoğrafımı çek, tüm çıtalara 4 çiviyi ben çaktım” diyordu. Bu gün Birol Beyin çıtaları çakıldı. Karne tatili boyunca ekibin tüm çıtalarını çakmaya karar verdik. Çıtasını kestirecek üyeler acele etmeli. Bir an önce çakılacak çıtalarını kestirecekler.

14 Ocak, 2009

BAL VERİMİ

Bu sezon verimim düşük oldu.
İlkbahar kontrollerini yaptım
İlkbahar teşvik şerbetlemesini ( kek+ şerbet) yaptım.
Gelişimi gerçekleştirdik.
Gerekli müdahaleleri yaptık.
Oğul engelleme uyguladık
Bala yönlendirme uyguladık.
Bu işlemlerin nasıl yaptığımı 2007 yılında yazmıştım.
Bizim meslekte motor verimi nasıl hesaplanır az çok biliyorum. Nt= (Q1 - Q2 ) / Q1 normal olarak kesinlikle motorlarda verim 1 olmuyor. Motor cevrimin de : Q1= içeri verilen ısı Q2 = Dışarı atılan ısı
Verimi kendi arılarıma uyarladım ve çıkan değere bakılırsa en az verimi ben almışım.
Mayıs ayı ortalarında arı kolonimdeki arılı çıta sayısı ile devamlı kullandığım sabit rakam olan 2,34 ile çarparak o yıl arılarımdan alacağım balı hesaplıyordum.
Verim = (( Arılı çıta sayısı x 2,34 ) – ( Alınan bal )) / ( Arılı çıta sayısı x 2,34 )
Ekip olarak, bir Mart civarında vadiye gidiyoruz. Nakil gerçekleştirildikten sonra, arılar yaklaşık olarak yarım saat içerisinde polen getirmeye başlıyorlar. Verimimin düşük olduğuna nerden kanaat getirdim?
Vadi dönüşü yaklaşık olarak Nisan ayının son günleri oluyor. Ekip olarak çalıştığımızdan yardımlaşma hat safada. Ekip içerisinde en güçlü arı kolonileri bende olmasına rağmen, ekip elamanlarının koloni başına bal verimleri aynı oldu diye bilirim. Koloni başına en fazla balı benim almam, o kadarda önemli değil.

Vadi çıkışındaki koloni güçlerini düşündüğümde, bu yıl benim koloniler ekip içerisinde verimi en düşük olan koloni oldular.

Muhsin hocanın; 80 binlik koloninin 80 kilo bal verimine pratikte ulaşmaya çalışıyorum. Yılar geçtikçe eksikliklerimizi görerek gidermeye çalışıyoruz.

12 Ocak, 2009

Bölgedeki Dostları Tanıtım Uçuşu

Bu yıl işimiz fazla olduğundan, öncelikle elimizdeki işleri teslim etmeliydik. Beş çerçeveli ruşetlerin sonu.

Önceleri bedava , 5 TL , 10 TL ,20 TL ve son olarak 25 TL. oldu. Kendi işlerimle ilgileneceğimden artık ruşet yapımında aracı olmuyorum.



Cumartesi, sözümüzü yerine getirmek için ruşetleri de yükleyerek başkentin yolunu tuttuk.
Yolda vergi denetimine tabi tutulduk.
Ruşetler kullanılmak üzere teslim edildi.

İçi arıyla doldurulacak ve tekrar baharda bize gelecek bakalım!!!

Maliyeciye de sözü bu şekilde verdik.

Hava soğuk olduğundan öncelikle sobayı çok sevdik.

Öğle namazı sonrası çevreyi dolaştık. Kardelen çiçeği görmeyi umuyordum.
Uçuş yapan arıları kovan girişinde kontrol ettim ve hiçbir tanesinde polen gelmiyordu.

Akşam sohbet ederken arıcı arkadaşlar kızdılar. Celal Beyin sorusuna arıcıların anlayacağı şekilde anlattım.



Siz her şeyi biliyorsunuz, bizi de biliyor zannediyorsunuz.

Konu anlatımdan anlamamış olmalı ki dışarıya gitti. Götürdüğümüz ruşetlerden birini alarak geldiler. Acaba ilk zamanlar ben böyle anlamak için pür dikkat dinledim mi?





Sanki komisyoncu gibi; aralarındaki alışverişe yardımcı oldum ve verilen komisyona bakın!


Beş çıtalı ruşetleri Ankara’ya, ana arı çiftleştirme kutularını Eskişehir’e bedava taşımakmış.



Arkadaşların bazı istekleri yerinde idi. Blogcuların sayesinde arıcılık yapmak isteyenler çoğalıyormuş. Bu yıl alınan neticeyi merak ediyorlarmış. Yirmi koloni ile başladık 20 koloniden yaklaşık bir ton bal aldık ve bu 20 koloniyi 75 koloni yaptık. Bunlardan 24 tanesini de katıklı hapse mahkum ettik.

01 Ocak, 2009

KARDA KIŞTA SPOR SENİN NEYİNE ?

Arılarımızdan balları aldıktan sonra, Birol Beye söylemiştim. "Ava giderken beni de götürün" Spor yaparım demiştim. Bula bula bu havada beni ava götüreceklermiş telefon ettiler.
Birde Sıkı verdiler.

Sen şimdi havayı bahane ederek vaz gecersin!!!!!
Sabah işe gidiş saatinde kalktım. Toplanma yerimize gitmek için daha zamanım vardı.
Bahçedeki yedek anaları kontrol ettim.
Ölen arıları atmışlar.

Av bölgemize ulaşamadan arabaları bırakmak zorunda kaldık.

Av bölgemize ulaşa bilmek için ormanlık alandan geçmek gerekiyormuş.
Fotoğrafını çekerek yola koyulduk.

Ormanın içinden geçerek av bölgemize ulaştık. Bölgeye vardığımızda geniş alan taramak için bir birlerimizden uzaklaşarak, alanı taradık. Sadece ayaklarımın parmakları soğuktan üşüyordu.

Avcılar avlarını yaptılar. Biz iki kişi spor olsun diye gittiğimizden üşümekten başka bir şey yapmamıştık. Av sahasında bir kulübeye rastladık, sobayı yakıp çay demledik. Kimin olduğunu bilmediğimizden kendisi geldiğinde okuyarak bizi bulmak isterse nereye gelmesi gerektiğini yazarak bıraktık.
Kulübeden kullandığımız çay ve şekerin yerine parasını bırakarak ayrıldık.
Kırk santime yakın karda yürümek zor oluyormuş.
Bu kışta kıyamette nerden estiyse avlanmak…………