29 Ekim, 2008

TEST SONUCU

Kolonideki varoa miktarı hakkında bilgi sahibi olabilmek için. İlaçlama öncesi kovanın tabanına yapışkanlı karton koydum. Bu malzeme bana denemek için verildi.

Koloni tabanına bu kartonu koydum ve varoa yoğunluğunun en çok olduğunu düşündüğüm kolonide deneme yaptım. Bu kartona düşen varoa yapışacak ve ben ölen varoaları sayacaktım. Toplam düşen varoa sayısı 5 adet.
Öyleden sonra Halil beyin arılığını ziyarete gittim.
Birkaç koloninin durmlarına baktık.

Bunlardan biriside 33 numaralı korniyol F1 anasının bulunduğu kovandı.
Halil Beyin arılığında baktığımız bir koloninin fotoğrafları. Kek yemesi, çıta üstünden görünümü, yavrulu çıta ve ananın son durumunu.

ARILARDA BESLEME

Beslemedeki esas düşüncem. Arıların uca bildiği sürece katı besleme, uçamadıkları sürece sıvı besleme yapılmasıdır.
Beslemenin arı mevcudu ve yavru üzerindeki etkileri öğrenmek isteyenler araştırmaları okuyabilirler.
Her arıcı kendi şartlarına en uygun besleme şeklini kendisi bulmalıdır.
Eskişehir’de hobi arıcılığı yapmaktayım. Besleme konusunda yanlışta yapıyor olabilirim. Kendi uygulamalarımı sizlerle paylaşacağım. Ama siz arılarınızı besleyin yavru çürüklüğü olmaz korkmayın!

Sonbaharda arılarımda öncelikle 10 ~15 kilo bal olmasını sağlamak ve mevcutlarını artmaları için besleme yapıyorum. Normal kovan üstüne konulan şerbetliklerle besliyorum. Bu beslemeye Ağustos ortası gibi başlıyorum. Şerbetliğin ön bölmesine polenli kekleri veriyorum. Yaklaşık olarak çevreden gelen nektarı göz önüne alarak şerbetin verilme zamanını değiştiriyorum. Her yıl iklimdeki değişikleri beklide en çok fark eden kişiler olarak arılarımıza müdahale ediyoruz.
Arılarımın kışlık stoklarını yaptıklarını ve yeterli mevcudu gördükten sonra beslemeyi kesmeyi düşündüm. Fakat iklimde meydana gelen değişikliklerden dolayı kolonilerde mevsimsel olarak olası gereken yavrudan çok yavru alanı oluşmuş ve uçmaya devam etmektedirler. Yağmalama eğilimine giren kolonilerim bir birlerini yağma yapmamaları için azda olsa sürekli gıda elde edecekleri şekilde, şerbetlik bölmesinin ara parçasını çıkararak şerbetliğin içinden kek vermeye devam ediyorum. Arıların uçuş yaptığı sürece kek vermeden dolayı bir problemin çıkmayacağını düşünüyorum.
Her arıcı kendi şartlarının, kullandığı arı ırkının, çevresel faktörlerin ve nektar durumunu göz önüne alarak bir besleme şeklini tercih etmelidir.

18 Ekim, 2008

KEK TAKVİYESİ ZAMANI


Kek yapımı anında cep telefonuyla çekilmiş fotoğraflar.

11 Ekim, 2008

ARILIK KONTROLÜ

Arılıkta kovan içine bakmadan kovanların yanında dolaşmak pek hoş olmuyor. Alışmışım kovanın içindeki çıtaları karıştırmaya. Arılıkta geçirdiğim zamanın kısıtlı olması iyi oluyor. Bir saat yemek paydosun da kovanların etrafında boş boş dolaşıyorum.
Kovanlara bir işlem yapmasam da mesai olduğu günlerde 3 defa arılığı dolaşıyorum. Poleni yüklenip kovanın yolunu tutan bir işçi arımız.

Sabah saat 07.30 de arılıkta oluyorum. Max-Min termometre yakında donmanın olabileceğini gösteriyor.
Farkı iki kekin arılara verilmesinin nedeni; bir arkadaşın keki denemek için vermiş olması.

Bu koloni kek yeme yarışı yapıyor sanki. Diğer koloniler yarım kilo keki yiyemeden bu koloni 4 kilo keki yedi.
Kolonin birinin polen kutusunu almayı unutmuşum. Ayçiçeği poleni kalmış. Bende bu kadar poleni kekin yanına boşalttım.
Kekleri yemek için su tüketimi artıyor.
Bidondaki su daha sıcak olduğundan arılar bidondan akan suyu ikmal zamanında içiyorlar.
Sabahları arılara soğuk ve ılık su imkanı sağlandığında arılar ılık suyu içtiklerini tespit etmiştim.
Arılığımızın son durumu.
Denemek için ekilen asbir. Miktarı az ama tüm arılarımız sanki bu arazideler.

Poleni en çok taşıyan koloni.
Keki çok yiyen koloni olduğunu söylemeliyim.
Asbir poleni toplayan işçi arımız.
Asbir poleni toplayan işçi arımız.

Aralarda yabani hardal da çıkmış bazıları onun polenlerini taşıyorlar.
Klozanın atası sayılır.
Ana arı yetiştirme kutularımızı eve getirdik.
Yer darlığından bazı kutular yerde kaldılar.
Her kutuda 2 yedek ana ile kışlamayı düşünüyorduk. Mümkün olmuyor. Olmadık zamanda ana kaybeden arıcılara bir iki derken birde bakmışım ki tüm kutular tek analı kalmışlar. Bazen ana arıları normal fiyatının iki katına sattığım da oluyor. Ana arı çiftleştirme kutularımda 35 ana var. Zannediyorum ki 30 kutuda 32 yedek ana arıyla kışa gireceğiz.

YANKI YAPMASI

Birol bey arı kuşları için kullandığımız torpili su borusunda kullanıyor. Bir su borusu da bana verdi gerçekten tenekeden daha etkili.

05 Ekim, 2008

SON İLAÇLAMALAR

Tatil sona ermeden Birol’un ve bizim arıların son varoa ilaçlamaları yapıldı. Birol Beyin arıları hızlı şekilde kabak poleni taşıyorlar.
İlaçlamalar yapılırken, arılar polen getirmede bir birleriyle yarışıyorlardı.

Kovan içerisinde yeterli bal stokları var. Şerbetlik içerisinde ballı kek olunca arılara polen toplamak kalıyor.

Kovan içindeki arılar sağlıklı görünüyor.

Birol Bey bu yıl kışladığı yeri değiştirmişti. Burası şu anda ekibin kullandığı kışlama yerlerinden en iyisi. En kötü kışlama yeri bende.
İşyerime yakın olması benim için büyük avantaj.

04 Ekim, 2008

DAMIZLIK KOLONİMİZİN GEN BÖLGESİ

Bayram sonrası damızlık kolonilerimizi elde ettiğimiz Mustafa amcanın kalan arılarının bakımlarını yaptık.
Koloniler bizim. Bakımları bize ait. Balı Mustafa amcanın. Ekip olarak biz burayı damızlık kolonilerimizin gen bölgesi olarak kullanıyoruz. Halil bayram tatilinde, Gürbüz’ün hastası vardı. Birol Beyle beraber işlemleri yaptık.
İhtiyarlık zor olsa gerek. Bizim kapakları ve örtü tahtalarını alarak kendi usulünce kovanların üstüne ( insan gömleği ) bez örtmüşler.
Dağ güzelinin damızlık kolonilerinden beş tanesinin kışlık bakımını yaptık. Bu kolonilerden iki adetinin durumu biraz sakıncalı kışı çıkaramaya bilirler. Gerekli ikmalleri yapık. Ölen ölür kalan sağlar bizimdir.

Damızlıklarımızın bulunduğu arılığa giderken Kasım amcamızda bizle beraber geldi. Dağda toprakta arı bulmuş ama baharda almayı düşüyoruz. Toprak da yaşayan koloninin çok oğul verdiğini söyledi. Oğullar önceleri ağaçlara petek örmüş ama sonradan tüm oğullar petekleri terk ederek yeni yuvalarına gitmişler. Dağda dört koloninin daha olduğunu söylüyor. İnşallah bahara çıkarlar bizde ekip olarak o arıları kovanlara alarak kasım amcanın arılığına getiririz.

Dağda ki kolonilerimizin durumları güzel.
Ekip ellemanı Gürbüz arkadaşın tuzak olarak koyduğu ruşet kovana arı kolonisi gelmiş. Kontrolünü yaptık ve yapılması gerekenleri kendisine ilettik.
Bir kovan koymak için bu kadar ağaç dalı kesmeye gerek var mıydı? Onu Gürbüz'e sormak lazım.

Dönüş yolunda bize merakla bakan bol miktarda sincap vardı.