29 Ekim, 2009

Fikriye

Planlandığı gibi geçen hafta arazide tespit ettiğimiz koloniyi almaya gidiyoruz.
Toplanma feromonu salgılayan bir işçi arı.

Gitmemiz gereken arazi.

Sabah kahvaltısı ve çaylarımızı içiyoruz.

Arazide arı aramaya başlıyoruz.


Pekmez birkaç yere dökülüyor.
Kursağını dolduran arılar direk koloniye dönüyorlar.

Buraya giriyormuş uçan arılar.

Hızla Fikriye’ye ulaşmaya çalışıyoruz.

Kaldırdığımızda propolisle güzelce dezenfekte edilmiş.

Peteklerimiz göründü.

Telefonla arazide avlanan arkadaşları arıyoruz.

Arıyı çıkarmaya başlayabiliriz.

ANAYI BULUN!!!!

Birol dikkatli bakıyor, anayı arıyor gözlerimiz.

Anayı ana kafesine alarak kutuya yerleştirdik.

Arılarımız artık oğul gibi kutuyu dolduracaklar.

Ana kutuda nasıl olsa işlem yavaşladı.

Bizlerde seyre başlıyoruz.

Hareket başladı.

Fikriye’nin kızları kutuyu full dolduruyorlar.

Yeni arıcımız Abdullah ALTAY Bey'de arıları seyrediyor.
Bizlerle beraber artık bir çok arı operasyonunda yanımızda olacak.

Yeni kolonimize bakacak olan ekip elemanı son kontrolleri yapıyor.

Geçen hafta alınan koloninin yeri gösteriliyor.


Alamadığımız ama gelecek baharda kesinlikle arı kolonisi geleceğini tahmin ettiğimiz mağara ağzında hatıra fotoğrafı çekiniyoruz.


Körük bu işlere de yarıyormuş.

Günün sonunda avlanan av hayvanlarının ……

24 Ekim, 2009

Kışlamaya Doğru

Arılarımızın sonbahar işlerini bitirdik.

Öncelikle kekleri vermiştik, teşvik beslemeleri yapıldı, stok eksiği olan arıların stokları da tamamlatılmıştı ve yağmala eğilimini durdurmak için bugün kekleri verildi.
Gürbüz ve Hakan Beyler kek vermeye başladılar.

Hakan kekleri kesiyor, Gürbüz bey de kutuların ara bölmelerini alarak kekleri koyuyor.



Her koloniye yarım kilo kadar kek verildi.


Kesilen kekler her kovanın kapağı üzerine bırakılıyordu. Arılar anında kekleri yemeye geliyorlar.

Keklerin içinde ne var?

Elli kilo pudra şekeri, yirmi kilo bal ve beş kilo taze olarak derin dondurucuda saklanmış polen.

İşin hızlanması için bende arkadaşlara yardım ettim.


Şerbetliğin bölmesi çıkarılmış ve kek konmuş şerbetlik.


Hiç zaman kaybetmeden kek yemeye başlayan koloniler oldu.

21 Ekim, 2009

Yeni Yerli Arı Hattımız

Planlandığı gibi hafta sonunda Birol beylerle dağdan yeni ana arı getirmeye gittik. Ben sadece önceleri seyirciydim. Dağa tırmanırken arkadaşlar avlanıyorlardı. Öğle saatlerinde arıların bulunduğu bölgeye ulaştık.

Almaya gittiğimiz koloni, avcılar tarafından fark edilmiş ve balını alabilmek için ateş yakılmış. Uçan arıların kanadı yanmış ve ölmüşler. İlk hedefteki koloni ölmüştü.

Buraya gelen arıların oğul olduğu anlaşılıyordu.

Esas koloniyi bulamadık.



Yerini bildiğimiz ikinci koloniye yöneldik. İki saatlik yürüyüş sonunda hedefe ulaşmıştık. Bu koloni bilemediğimiz bir nedenle yok olmuştu. Moralimiz bozulmuştu. Yükseğe tırmandım ve mağaraları kontrol etmeye başladım.

Bu koloniyi bulduk.


Bulunan koloniyi Birol bey kontrol etti.

Balı alınmış ve ölüme terk edilmiş olduğunu anladık.


Erol ağabeyiyle beraber malzemeleri almaya gittik.

Dikkatlice bakıyoruz, ana arıyı arıyor gözlerimiz...


Arıları şerbetlediğimiz peteklerin üzerine silkeliyor ve ana arıyı arıyoruz.



Anasını kutuya indirdiğimiz koloniyi alarak dönüş yoluna düştük.



Dökülen pekmezin kokusunu alan arılar taşa bulaşmış pekmezi yalıyorlar.


Fakat çok kısa zamanda kokuyu alarak kalabalıklaştılar. Çok güçlü ve yakımızda bir koloni idi. Akşam olduğundan arayamadık ve şehire döndük.


Getirdiğimiz arıları besledikten sonra kontrol ettim.
Kolonimiz de varroa yoktu.

İlk olarak ana arıyı boyamak lazımdı. Ana arı yetiştirmeyi amatörlerin yapması gerektiği gibi Ağustos başında sonlandırdığımdan, gelecek yılın rengi ile boyandı.

İşçi arı ile ana arının yan yana fotoğrafını çektim.


Test edildikten sonra ileride planlarımız dahilinde kullanabileceğiz.

En azından iki farklı yerli hattan gelen arılarımız olmalı.

11 Ekim, 2009

Çok sevindim gördüklerimden...

Bu gün Halil Bey'in ziyaretine gittik.


Hummalı çalışma vardı.


Tüm kovanlar bakımdan geçiriliyor ve boyanıyordu.


Tamir edilecek kovanları Hüseyin YAVUZ tamir ediyor ve boyama bandına teslim ediyordu.
Boyama bandına gelen kovanları, Ahmet KOCABAŞ fırçalıyor ve dolgu isteyenleri dolgu malzemesiyle doldurarak astar boyası ile boyuyordu. Astar boyası yapılan kovanların son kat boyaları Fikri ATMACA tarafından uygulanıyordu.Boyanmış ve yeni gibi olmuş kovanları Halil BİLEN sanki çalışıyormuş gibi yaparak ilavelere bile kulp takıyordu.



Kimse yaptığı işi bana vermek istemedi. Bana da seyretmek ve fotoğraf çekmek kaldı. Sırayla tüm ekibin kovanlarının bakımı yapılacakmış. Benim kovanlar laminat kaplı olduğundan bakıma ihtiyaçları yok. Gelecek sezona boyanacak ruşetler olur.

10 Ekim, 2009

Kışlık Stok İkmali

Arılarımın kışlık stoklarını ikmale başladım. Bu yıl Temmuz ve Ağustos aylarında yağış olmamasından dolayı polen sıkıntısı ortaya çıktı. Ailelerimiz öncelikle stokları harcadılar. Polen gelişinin olmaması yavruyu düşürdü ve arılarımız kışa çok az mevcutla girecekler. Havalar ılıman gitmesinden dolayı uçan arılarda mevcutlarını düşürüyor.

Gürbüz bey yardıma geldi.

Stok beslemesi için yapılan şerbetleri yükledi kamyonete.

Bir seferde her koloniye 1 litre şerbet veriliyor.

Kamyonetimizi de kışa hazırladık.
Halil kovanları boyuyor ya bizde arabayı boyattık.

İkmale başlıyorum ve yaklaşık olarak bir buçuk saatte bitiriyorum.

Ben arılıktan ayrılmadan hava kararıyor.