24 Mayıs, 2007

UYANIK ARICI

Uyanıklığım ve araştırma ruhlu olmam başıma olmadık işler açtı.1992 yılında takvimde gördüğüm resimlere kapılarak kültür mantarı ürettim. Ne kadar zor işmiş. Halimi gören babam oğlum masrafını vereyim bırak dedi. Bir milyara da olsa 1 kg. Mantar üretmeliydim. Üretime başladım. Bodrumumda yıllarca olmayan 1 metre yüksekliğinde su çıkınca bıraktım. Araştırma ruhum durmadı. Mobilya şirketi kurdum mobilyacılığa başladım. Aynı zamanda Resmi dairede çalışıyorum. Yüksek okul mezunuyum. Eski ismi: Köy Hizmetleri Eskişehir Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü. Ziraatla uğraşırız. Görevim Atelye formeni.
Ben arıyı tanımazdım. Sadece balını yerdim. Bilirdim ki, arı yıl boyu bal verir! Benim balcıma telefon ettim mi, yerde 20 cm. karda olsa çerçeve çerçeve bal getirirdi. Kayın babam emekli oldu. Arıcılık yapmak istedi, bende iyi olur, uğraş bulursun kendine dedim. Arıcıların yanında hem yardım hem de işi öğreniyordu. Bal makinesini çevirmek için beni yanında götürdü. Uyanıklık yapıp bir arıda ben alayım ki bal istedi mi canım, benim kovanda olmazsa babamın kovandan alırım. Bal olunca sende benim kovandan alırsın demek için.
1999 yılında 1 adet içi dolu arılı kovan aldım. İşyerimin yakınına koydum. Arı alırken arıcıların beğenmediği elinden çıkarmak istediği kovanla beraber arı satın almaktansa, yeni kovana aktararak almak daha isabetli olacağını düşündüm. Arıları yemek paydosunda seyretmesi çok güzeldi. Arılar hiç durmadan, bana aldırmadan işlerini yapardı. Eski işçilerden emekli arkadaş arıcılık yapıyordu. İşyeri ziyaretine geldiğinde kovanımı kontrol etmesi için rica ettim. Oğul verecekmiş, bir kovan bulduk arı oldu iki kovan. İşte bundan sonra başladı arıcılık hastalığı, başladımı bırakamazsınız. Mesai bitimi doğruca babamın yanına. Bu arı nedir, ne değildir, bir kitabı var mı? Aldım kitabı akşam başladım okumaya şafak söktü kitap bitti. Hiç uyumadan işe geldim. Detaylı bilgi azdı. Arıcılıkla ilgili resmi daire aradım. İzmir Menemen’i buldum. Ali İhsan beyden yardım istedim. Nizamettin Kayral’ın kitabını önerdi. Yaklaşık 800 sayfa okudum, okudum fakat benim arıcılığımda fazla değişiklik olmuyordu. İki tane kovan yaptım. Önü iki bölmeli arkasına arılar beraber çalışırlar. öndeki petekler uçma deliğine dik altışar adet. Arka bölmedekiler paralel 20 kadar petek alıyordu. 2000 Yılının baharında arının biri kovanı terk etti. Yavruları ve yumurtaları bırakarak oğul gibi gitmiş. Yandaki ananın varlığından olmalı. Nasıl arıcılık yaparsanız yapın ama standart kovanla yapın. Altı adet standart Langstroth tipi kovan yaptım.
Öğrendim ki, Muğla yöresinden yöremize arıcılar gelirmiş. Mesai bitimi 15 Km. uzaktaki arıcıların yanına gidiyordum. Önce hoca dediler. “Bana ana arıyı gösterir misiniz?” deyince uygulamada sıfır olduğum ortaya çıktı. Akşamları ve hafta sonu adresim dağdaki arıcılar olmuştu. Onlar konuşur ben eve gelince onların söylediklerini kitaptan arar tekrar okurdum. Bu ara 800 sayfalık kitabı 10 veya 15 defa okumuşumdur. Bilgim ( uygulama yeteneğim) artmaya başladı.
1999 yılında tek arımdan 20 kg. bal aldım. 2000 yılında bilgim artık uygulamalarıma yansımaya başlamıştı. 1 arımdan 5 kg. Bal ve 4 adet suni oğul aldım. Arıcılarda 3 oğul verdi. 8 arım olmuştu. 10 Eylül 2000 yılında arılarımı arabama yükleyerek Muğla/Datça/Mesudiye köyüne götürdüm. Para verseler tekrar o yollara arabamla gitmem. Artık kayıt tutuyordum. Arılarımın mevcut sayılarını, yavrulu alanın miktarını yazıyordum. 23 Nisan 2001 de istemesem de tekrar arıları alıp geldim. Arılarımın durumu içler acısıydı. Arılarımı açlıktan kurtararak ölmelerine müsaade etmedim. Bu arada arılara yapacak fazla iş yoktu. Kendilerini zor kurtardılar. Yine de bana ortalama 10 kg. bal verdiler.
Kitap aramaya başladım. Dairemizde 10 kadar Ziraat mühendisi var. Doç. Dr. 1 adet, Dr. 2 adet, Yüksek mühendis 5 adet. Diğerleri ziraat mühendisi, biyoloğumuzu unutmayalım. Bunlarda bana yardımcı olmaya çalıştılar. Artık arkadaşlarla arıcılık kitaplarımı değişerek okuyordum. Ankara üniversitesinin ders kitabını satın alıp okudum. Fazla faydası olmadı. Porf. Dr. Muhsin DOĞAROĞLU’nun kitabını satın alıp okudum . Bildiklerimi artırıyordum.
2002 SEZONU
Arılarımın 15/10/2001 durumlarını yazarak, baharda cinslerini değiştirecektim. Yerli arım sağda kışlıyor, baharda soldan yavruya başlıyordu ( tüm tariflerimi Kovanın arkasından bakarak yaparım) hem de balın ortasını açarak yumurtluyordu. Muğla arım ( yumurta ortalaması 2500 - 3250) oğul almaya çok yatkındı. Arılarımın ilaçlamasını 14/11/2001 yaparak baharı beklemeye başladım. Boş durmuyordum hastalık ( arıcılık ) bulaşmıştı artık. Okumalıydım, kayıt tutmalıydım. Öyle ki 19/12/2001 tarihinde arılarımın gücünü öğrenmek için kovan kapaklarının üstündeki karı erittikleri süreleri kayda alıyordum. Örn: 22/12/2001 Tarihinde sıcaklık 3 °C derece kayıtlara bakarak zayıf ve kuvvetli iki kovanımı belirleyip örtü tahtasını alarak arılara baktım. Kovan kapağının üzerindeki Karı eritebilen arım, 3,5 çıta kışlıyordu. Karı eritemeyen arım, 2,5 çıta kışlıyordu. Arılar kovanın sağ ( güney ) tarafında öne yakın kışlıyordu. Kontrol yaptığım arılar kovanı ısıtmak için kanat çırpmaya başlıyor, gürültü çıkarılıyorlardı. 25/12/2001 tarihinde sıcaklık gece 8 °C olmuş. Gündüz 14 °C lodos esiyor. Uçuş güzel her arının uçma deliğinin önünde yumruk kadar arı var. Biri ölmüş. Karar verdim artık. Arılar kışı iyi geçirmesi için, Ekim ayının başında 8 çıta arılı 3 –4 çıta yavrulu olmalı. 21/01/2002 Tarihinde yapılan kontrolde; Gece en düşük – 3 °C olmuş. Gündüz en yüksek ( saat 11.00 ) 10 °C olmuş, lodos esiyor. Arıları saat 12.15 de yaptığım karşıdan kontrolde temizlik yapıyorlardı. Tabi şunu da söylemeliyim, yerde 20 cm kar var. 12/02/2002 sıcaklık 9 °C Muğla arım ölmüş. Arımın biri 100 metre ilerdeki elmalığa doğru uçuş yapıyor. Bu arının hemen kovan örtü tahtasını kaldırarak 2 Kg. keki çıtaların üzerine serdim.
Bu arada Erzurum’da arıcılık konusunda iyi bir kitap olduğunu duydum. Yine dairedeki arkadaşların yardımıyla. Bu kitabı temin etmeye çalıştım. Benim imkanlarıma sahip çok az arıcı vardır. Maddi sıkıntım yok. Her konuda bana yardımcı olan iş arkadaşlarım var. Üç beş ayda kitabı alabildik. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ders Yayınları No:166, Porf. Dr. Ferat GENÇ ve Yrd. Doç. Dr. Ahmet DODOLOĞLU yazmış olduğu 2002 yılı kitabı. Arılara karşı artık daha bilgili yaklaşıyordum. Bu arada dairemizden 1956 yılından bu tarafa meteorolojik verileri incelemeye başladım. Bilgisayara da arılar bu zamanda bulaştı. Bilgilerimi hem deftere hem de bilgisayara kaydediyordum. Bilgim arttıkça bilgisayarda arıların durumlarının grafiklerini çizdirir duruma geldim. Yumurta alanları ölçer bilgisayara kaydederdim.
İlk Bahar Dönemi.
21/02/2002 arıların kovanlarını değiştirerek temizliklerini yaptım. Ana arılar yumurtlamaya başlamışlar. Toplam 6 arım kalmıştı. Kış soğuk geçtiğinden ay çiçek balları kovanda kristalleşmiş. Her arıma 1 kg. keki çıtaların üzerine sererek verdim. 27/02/2002 arılar dışarıdan polen getirmeye başladılar. Bir arımda uçuş yok, birinde uçuş çok polen gelmiyor. 02/03/2002 sıcaklık 19 °C polen geliyor. Arılarımın tam kontrolünü ve kovan değişimlerini yaptım. Arılarımın durumu kovanlara göre;
Melez1: Ana var, balı az, 2 el içi yavru var. Desteklenmeli.
2: Ana var, 2 . tur yavru yetiştiriyor. Kafkas’a yakın, balı var. 1 çerçeve ballı yavrulu çıta alındı.
3: Ana var,balı var, 4 el içi yavru var.
6: Ana var, balı var, 3 el içi yavru var.
8: Ana var, yerli arı, balı var, arısı az, 2 el içi yavru var. Sağda kışlamış soldan yavruya başlamış.
Melez 9:Ana var, bal verildi, yavru 2 el içi kadar.
Melez10:Ana bulunamadı, arılar ana var diyor. Arısı az yumurta yok. Balı bitmiş, 2 çıta bal verildi. Ballı ve yumurtalı çıta verildi.
Tüm arılarımın uçma deliklerindeki çıtalar alınarak uçma delikleri yumuşak straforla daraltıldı. Yumuşak olduğu için arılar kolay kopararak delikleri ayarlamasını kendileri yapıyorlar. 05/03/2002 M10 nolu arıya verilen balı yağma yapıyorlar. Yumurtadan ana gözü yapmış. Arkadaşımın arısı bitmiş anası sağ kalmış o anayı verdim. Deliğini kapattım şerbet vermeye başladım. 07/03/2002 ana çıkmış, yumurtluyor. 14/03/2002 kek yeme hızlandı. Arılar 20 Marttan 3 Nisan’a kadar yağıştan uçamadılar. 12/04/2002 Arılar petek kabartmaya başladılar. 15/04/2002 Vişneler çiçek açmaya başladı. Kuytuda kalan elmalar çiçeklendi.19/04/2002 Erkek arı uçmaya başladı. 24/04/2002 Baş belası arı kuşları geldi. Arılar her gün dışardan kontrol ediliyor. Saat 07.05, 12.05 ve akşamları 17.05’te durumları hakkında bilgi alınıyor. Arılar günlük birer adet varoa zararlısı yavru atıyorlar. Sıcaklık 9 °C arılar çalışıyor. 04/05/2002 Tüm kovanların içi açılarak kontrol yapıldı. Yerli hariç tüm arılarımda bal kemerleri erkek arı çıkmaya yakın bir hal almıştı.









Sarı akasya resmi.

09/05/2002 Sarı renkli akasya çiçek açtı. Bu benim arılarım ve mevkiim için artık balın ihtiyacı karşıladığı anlamına gelir. Yağışlar ortalamanın üzerinde oluyor. 15/05/2002 Arılarım tamamen oğula meyil ediyorlar. Bizim yörenin yavru hastalıkları meşhurdur. Hastalanmaması için arılarımı bölmekte gecikirim. Örn: 2001 yılında yöremize gelen arıcılarda ve yerli arıcılarda yavru çürüklüğü oldu. Nedenini aradım. Buldum da 16 mayıs 2001 gündüz gece verileri 19,9 °C_ 0,2 °C 17 Mayıs 22,2 °C _ 0,3 °C 18 Mayıs 24,3 °C _ 2,1 °C tabi ki bu kadar sıcaklık farkı oluşunca arılar yavrulu alanları ısıtamadı ve hastalandılar. Yöremizin gece ile gündüz sıcaklık farkı fazladır. Bu fark 15 – 25 derece oluyor.





Beyaz akasya resmi.

20/05/2002 Beyaz akasyalar çiçek açtı. Bu da benim için artık balın ihtiyaçtan fazla gelmeye başladığını gösterir. Kuvvetli arılar balı üst kata azda olsa koymaya başlarlar. Arımın biri mantara benzer bir kokuya malik. Acı acı probolis gibi kokuyor. 31/05/2002 İğdeler çiçek açtı, bu da balın az da olsa artık kovanda birikmeye başladığını gösterir. Polen gelişi yavaşladı. 01/06/2002 Oğul engelleme uygulandı. 06/06/2002 arılar sabah saat 06.30 da çalışmaya başlıyorlar. Bol miktarda bal geliyor, bal kaynağı anlaşılamadı. Arılar delirmiş gibi elmalık istikametine uçuyorlar.
Arılarımım cinsini Kafkas arısı ile değiştirmeye karar verdim. 08/06/2002 7 Adet saf dağ kafkası aldım. Kafkas arılarının davranışları ve mevsimlik mevcudu hakkında bilgi aldım.
Nektar Akımı Dönemi.

11/06/2002 Arılar sedir ağaçlarındaki böceklerin bıraktığı ballı malzemeyi sabahları yoğun şekilde topluyorlar. Kafkasa dönerken problem oluştu. Analar 4 veya 5 çıta yumurtaya ulaşınca arılarım anaları kovandan dışarıya attı ve ana gözü çevirdiler. Arılarım sarı renkli ve kırma olduğundan ana hormonu ( kokusu) fazla gelmiş olabilir. Analar istenmeyen ana durumuna düşüyorlar. Ana arılar 1125 adet / gün yumurtluyorlar. Anaların kabul görmeyişi yumurta azlığından olabilir. Bal gelmeye başlayınca analar yumurtayı azaltıyorlar. Eski analarımın ortalama yumurtası günlük olarak 2500 – 3250 adet / gün. Arılarım yaklaşık olarak 13 çıtayı yumurtayla doldurunca ilk çıtadaki yavrular çıkıyor ve geri bu peteğe dönüyor. Peteklerde yaklaşık olarak 4500 göz kullanılıyor. 22/06/2002 Bala yönlendirme uygulandı. Ana üretici firmayla görüştüm. Bana önce arılarımı kafkas melezi yapmamı önerdiler. Küçük strafor ana arı yetiştirme kovancıklarım var. Kovandan dışarıya atılan kafkaslardan bulabildiklerimi bu kovancıklara koydum. 26/07/2002 beyaz akasyalar açtı. Bu arıcılık yaptığım arazide nektarın azalmaya başladığını gösterir. Arılar yere düşen çiçekleri bile ziyaret ederler. 05/08/2002 Kafkasları kabulde İlerleme sağladım. Süzülmüş balların sır kırıntılarını arılara şerbetlikle kovanın içine koyuyorum. Anayı da yanına kafesle koyuyorum. Arılar bu kırıntıları temizlerken anaları daha iyi kabulleniyorlar. Başarı %80 oluyor. 07/08/2002 Oğul yakalandı. Arılar kontrol edildi benim ( M9 ) kovandan çıkmış. Oğul 15 çıtaya basıyor. Oğul nedeni bal koyacak yer kalmamış. Yıllık izine çıktım.
Sonbahar Dönemi.
17/09/2002 İzin dönüşü arıları kontrol ettim. 20 kadar aldığım kafkas anadan 5 tanesini tutturmuşum. Sattığım bölmelerden sonra toplam 16 kovan arım olmuştu. Sarıca arılar kovanlara saldırmaya başlamışlar. Uçma delikleri daraltıldı. 5 ve 10 nolu kovanlarımın işçi arıları kafkasa dönmüştü. 24/09/2002 Erkek arılar atılıyor. Bu arada vişne ağacından bir oğul yakaladım. Oğul vereli an az 15 gün olmuş. Kapalı yavru gözleri vardı. Ağaçtan bu oğul saydığım arıyı almak kolay olmadı. Ağacın dalları o kadar sıktı ki, peteklerin içinden geçiyordu, petekleri parçalamadan almanın imkanı yoktu. Sanki arı kovana yaptığı petekten daha dar aralıklı petek örmüştü ve peteklerin örülüş yönü sabah güneşi peteklerin arasına giriyor gibiydi. Anayı alırken öldürme olasılığıda vardı. Kamyonet arabamı ağacın altına yanaştırdım. Kovanın içine yavrulu 2 petek koydum. Tüm petekleri Kopararak arabanın kasası içine düşürdüm. 5 saat araba orada kaldı, sonra kovanı kontrol ettim, ana kovanda idi. Çok değişik bir arı cinsi sahibi olmuştum. Sonbaharda 20 kg bal verdim. Arıcı arkadaşlar bu arıyı kaybetmememi söylediler. İlk baharda çok güçlü idi 30 Kg. bal verdim. 10 çıta balı ilave olarak üzerine koydum. Yumurta sayısı çok yüksekti. O bana bal vermesi gerekirken ben ona bal veriyordum. Şartlar yok etmemi gerektiriyordu, yok ettim.
2002 sezonunda 9 arıyla kışladım. Baharda 6 arım kalmıştı. Kalan 6 kovan arımdan, ortalama her birinden 80 kg. bal aldım. Sezon boyunca 20 kadar suni oğul aldım. Bunda en çok Nisan ayı yağışları etkili oldu. Uzun yıllık ortalama yağış 42,7 mm olurken, 100,2 mm olmuştur. Sezon sonu koloni sayısı 16 kovana ulaştı.
2003 SEZONU
03/10/2002 Yavru çıkışları sonlanıyor.15/10/2002 Polen gelişi durmak üzere. 22/10/2002 Kırağı düştü. Arıların örtü tahtasını koyduktan sonra ilaveleri üzerine koydum, havalandırma deliklerini açarak 2 kat gazete kağıdı yerleştirdim, ilavenin içini kaba talaşla doldurdum. Kovanlar tartıldı, net balı 18 kg. altında olanlara bal ilavesi yapıldı. Karar vermiştim, Kafkasları ilavesiz kışlatılmalı, yerli analar üçüncü yılın sonunda değiştirilmelidir. 19/11/2002 arılar hala uçuyor, polen nadirde olsa geliyor. Arılara 10 cm³ Varoa ilacı ile ilaçlandı.03/12/2002 sıcaklık Minimum –1 °C , Maksimum 11 °C olmuş, Lodos esiyor çok az uçuş var. 04/12/2002 sıcaklık 14 °C , Varoa ilaçlaması yapıldı.19/12/2002 Kar yağışı 20 cm oldu. 06/01/2003 sıcaklık 14 °C olmuş, lodos esiyor, tüm arılar temizlik yapmış. Arıları ilaçlarken, kovana kaçan şırınga uçlarını arılar temizlik yaparken kovandan dışarıya atmışlar.
İlk Bahar Dönemi.
07/03/2003 8 °C Arılar pislik uçuşu yaptılar. 30/03/2003 Kovan temizlikleri yapıldı. 1 kg. Kek verildi. B2 erkek arı çıkarmış. 31/03/2003 B2 kontrol edildi. Ana gözü yapmış, koparıldı, yedek olarak ana yetiştirme kovanında tuttuğum ana verildi. 03/04/2003 tarihinde arıların durumu 03/03/2002 tarihindeki seviyeye geldi. Bu yıl arılar geç gelişiyor.12/04/2003 Tam kovan muayenesi yapıldı. Ortalama günlük yumurta sayıları. 1- 649, 2- 752, 3 –649, 4 – 649, 5 - 696, 6 – 698, 7 – 649, 8 – 732, 9 – 913, 10 – 649, 11 – 720, 12 – 824, 13 – 911, B1 – 643 B2 – 762 19/04/2003 Teşvik beslemesi yapıldı. 21/04/2003 arılar aşırı su tüketmeye başladı. Sulama tesisatı kuruldu. Kayısılar çiçek açtı. 26/04/2003 erikler çiçek açtı. 2 nolu kovan anayı yeniliyor. 28/04/2003 Arı kuşları geldi. 02/05/2003 Arılar söğütlere çalışıyor. Kirazlar çiçekleniyor. Meyve bahçesi ( Erik, Kiraz, Vişne ve Elma) çiçeklendi. Not: Arılar bahar geç geldiği için gelişmemişti. Sıcakların bastırmasıyla meyve fidanları bir birine çok yakın çiçeklendiği için arılar çok fazla ihtiyat balı toplamış ve peteklere serpmiş. Yavrulama alanı kısıtlanıyor. Yeni kabaran peteklere bal ve yavru beraber konuyor. 20/05/2003 Beyaz akasyalar açtı. Polen gelişi yavaşladı.
Eskişehir’in meteorolojik sonuçlarını inceledikten sonra kovanlarımı değiştirmeye karar vermiştim. Yapması 6 ayımı aldı. Arası 30 dense strafor kenarları cam çıta içi dışı formika kaplı kovanlarımı, mobilya presiyle preslettim. İlk zaman problem çıktı. Straforlar 100 °C ve 135 bar basınç altında pres açıldığında köpürerek formikaları parçalayarak sıvı halde dışarıya çıktı. Üretici firmayla görüşerek 65 °C sıcaklıkta 135 bar basınçta 7 dakika presleyerek sorunu giderdik.
Nektar Akımı Dönemi
29/05/2003 Arılarımı yeni yaptığım kovanlara aktardım. Arılarımın durumu: Kafkaslar 15 çıtada, Yerliler 19 çıtada, F1 kafkaslar 19 çıtada, Muğla kırığı 15 çıtada ve muğla arısı 23 çıtada. Sarı yoncalar çiçeklendi ve sedir çamlarında böcekler görünür oldular. Arılarım yoğun bir şekilde gelincik çiçeği poleni getiriyorlar. 12/06/2003 arılar çok güzel bal getiriyor. Ballar olgunlaşmaya başladı. Arılar getirdikleri balın suyunu çok çabuk uçuruyorlar. Kovanlarımın formika olduğu için tahta gibi su emmediğinden arılar gece çok iyi bal olgunlaştırıyor. Bana göre formika yapmanın ilk avantajı çıktı. Denemek için önüne naylon ondülin koyduğum arılardan sanki içinden su akmış gibi üzerinde su birikiyor. 28/06/2003 sipariş verdiğim Kafkas ana arılar geldi. 5 adet oğul oluşturuldu. 05/07/2003 sıcaklık 37 °C arı kovanları istemesem de tarla kenarında olduğundan 8 saat yağmurlama altında kaldı. 12/07/2003 Ballar süzüldü. Balımı Muğlalı arıcılar alır, ben elinde kağıt kalem not alırım. Tahminimden az bal çıktı, 15 arıdan 335 kg. arılar birer kat indirildi. 06/08/2003 ballar tekrar süzüldü, 16 arıdan 335 kg bal alındı. 15 arı kabul edersek 47,6 kg. 16 arı kabul edersek, ortalama yıllık bal verimleri 41,9 kg. oldu.
Sonbahar Dönemi.
03/09/2003 varoa ilaçlaması yapıldı. Ankara’ya tarım fuarına gittim. “Bal arısı zararlıları ve hastalıkları teşhis ve tedavi yöntemleri” isimli kitabı aldım. Yazarı Dr. Ertaç TUTKUN ve Prof. Dr. Ayşe BOŞGELMEZ
2003 sezonunda 16 arıyla kışladım. Baharda 16 arım vardı. Arılarımdan ortalama her birinden 42 kg. bal aldım. Sezon boyunca, 6 kadar suni oğul alınmıştır. Sezon sonu koloni sayısı 22 kovandır.
2004 SEZONU
11/11/2003 havalar mevsim normallerinin üstünde seyrediyor, uçan arılar eksiliyor. 08/12/2003 İlk kar yağışı 10-15 cm olmuş. 21/01/2004 arılar uçacak diye kontrol ettim uçmamışlar. 3 çıta arısı olan kovandan tıklamaya tepki geliyor yaşıyormuş.
İlk Bahar Dönemi.
06/02/2004 arılar temizlik yapıyorlar, sıcaklık 13 °C kalabalık uçuş var, arılar tahminimden daha iyi mevcutla kıştan çıkmışlar. 09/02/2004 arılar üç gündür uçuyorlar. Sıcaklık saat 16.00 da 16 °C 26/02/2004 sıcaklık 16°C arılar uzun mesafe uçuyorlar, varoa ilaçlaması yapıldı. 17 nolu arım ölmüş. 28/02/2004 ana arılar yumurtaya başlamış, 700-1000 kadar yumurta var. Kekler 1 kg. çıta üstüne serildi. 16/03/204 sıcaklıklar 10~14 °C oluyor, arılar uçmaya başladılar. 20/03/2004 Kovan temizlikleri yapılarak kovanlar değiştirildi. Arılarda 1000 – 3500 arasında yavrulu göz var. 27/03/2004 1 kg. şerbet verildi. 06/04/2004 Arılar su tüketimini arttırdılar. Eski büyük üzüm bağı kesilmişti. Kesilen üzüm kütüğünün çıkardığı suyu arılar çok istekli taşıyorlar. 10/04/2004 Arılar çok güzel gelişti. Havalar mevsim normallerinin üstünde seyrediyor. 28 °C civarında. Meyve bahçesi çiçek açmaya başladı. 12/04/2004 Arılar petek örmeye başlamışlar. İlave isteyen arılar var. Havalar sıcak gittiğinden arılarımın gelişmesi 2002’ye benziyor. Kafkaslar dahi sıkışıyor.
Arılar ilk kışlarını yeni kovanlarda geçirdiler. Arılar çok süratli geliştiler. Bana göre nedenleri;
1-Kovanlar çok sıcak olduğu için.
2-Arılar kafkas olduğu için mevsimi sıcak bulmuş.
3-Havalar mevsim normallerinin üzerinde ( 28 °C) seyrediyor.
4-Meyve bahçeleri aniden çiçeklendi.
5- Varoa mücadelesi iyi yapılmış.
6- Yan çıtalardaki değişiklik olabilir.
7-Keklerin etkisi olabilir.
8- bunların toplam etkisi olabilir.
25/04/2004 Arılar normal gelişmelerine devam ediyorlar. Arı kuşları geldi. 05/05/2004 meyve bahçesi arı dolu, ilaveler kondu. Elma çiçekleri bittikten sonra arılar petek örmeyi yavaşlattılar. 10/05/2004 Sarı akasyalar çiçek açtı. Yağmurlu havalar devam ediyor. 14/05/2004 arı kuşları yağışlı havalarda kovanların başından ayrılmıyorlar. Kovan kapaklarına bile konuyorlar. 17/05/2004 arı kuşları her kovanda 2 şer çıta kadar arıları eksiltmiş. Arı kuşları arılık önünde 100 kadarı toplu dalış yapıyorlar. Arı kuşları gelince arılar uçuşu yavaşlatıyor.
Arı kuşları arıların balını emdikten sonra posasını sanki kursağından tekrar çıkarıyor. 1,5cm kalınlık ve 2 cm uzunlukta gevşek sıkılmış ve suyu alınmış arı toplulukları görünümümde. Yağışlı havalar devam ediyor. Arı kuşları çok zarar veriyor. 18/05/2004 Arılar aslan ağzı olarak bildiğim çiçekten ( ballı baba) bol bal getiriyor. Beyaz akasyalar çiçek açtı. 20/05/2004 arılara arı kuşu zararı çok olmuş. Erkek arıları atıyorlar, bal kesilmiş gibi. 24/05/2004 arılar stres geçirmişler. Ana arılar yumurtayı kesme safhasına yönelmiş. Arı kuşu zararı tahminimden fazla. 25/05/2004 Durgunlaşan arılardan biri kontrol edildi. Kapalı yavru var, yumurta var, kurtlar yok. Arılar arı kuşu zararı zamanında yumurtadan kesilmişler. Arılarda tüketim gelen baldan fazla olduğu için bal kalmamış. Beş arıma ayrı ayrı 3,5 kg. petekli bal verildi.
Nektar Akımı Dönemi
03/06/2004 Arılarım ortalama 15 çıtaya ulaştılar. 10/06/2004 Arılar polen getirmeyi azalttı. Sabah erken sedirlerdeki böceğin artıklarını topluyor. 15/06/2004 Kafkaslar bu yıl üst katta 2 veya 3 çıtayı yavruyla doldurabildi. Kafkas arılarım ilavede sadece 2.çi ve 3.çü peteğin altına el kadar yavru atardı. Onu da sanki alt peteğin devamı gibi yumurtlardı. Bu yıl yumurtlamaya çıtanın üstünden başladı. Arılar kovan dışına fazla salkım yapıyor. 11/07/2004 Ballar süzüldü. 21 arıdan 418 kg. bal alındı. Bu yıl bal koyu renkli, böceklerden olabilir. Arılar balı alırken bu yıl soktular. İki tane arıda soğan kokusu var. Hasta veya soğan tohumuna çalışmış olabilir. Arılar ay çiçeğine (1500 metre uzakta 40 dekar ) çalışacaklar. 07/08/2004 arıların balları alındı, arılar 1 er kata indirildi. Arılar çok erken kışlıyorlar gibi. 21 arıdan 437 kg. bal alınmış. 31/08/2004 istenmeyen arıların anaları değiştiriliyor.
Sonbahar Dönemi.
01/09/2004 Yavru azalmış, varoa ilaçlaması yapıldı. 06/09/2004 Arı kuşu zararı fazla.13/09/2004 Kırağı (En düşük – 1,2617°C olmuş) düştü. 16/09/2004 Arı kuşları çok zarar vermeye başladı. Çevrede sadece arılık önündeki yonca kaldı tüm arı kuşları yoncalıkta. 23/09/2004 kovanlarda her arılı çıtadan 1 fazla çıta kaldı. Her çıta 2,5 kg. bal hesabıyla arılara şerbet veriliyor. 29/09/2004 Arı kuşları gitmişler.
2004 sezonunda 22 arıyla kışladım. Baharda 21 arım vardı. Arılarımdan, toplam 888 kg. bal aldım. Kafkas arılarım ortalama 10 adet ham petek işlediler. Ortalama kovan başına bal verimi 42 kg. Sezon boyunca, 8 kadar suni oğul alınmıştır. Ortalama balın arılarımın ulaştığı en yüksek çıta sayılarının toplamına bölünmesiyle ortaya çıkan sonuç 2,34 Kg. Sezon sonu koloni sayısı 27 kovandır.

2005 SEZONU
05/10/2004 Arılar kontrol edildi. Hakiki kafkasların ortalama yavru toplamı 1.600, F1 kafkasların 6.300, kırık arılarımın 10.500 yavrusu var. 19/10/2004 Arılarda varoa mücadelesi ( 23 °C ) yapıldı. 25/10/2004 Arılara kek verildi. Kapak altlarına 4 kat gazete kağıdı konularak kışlatılıyor. 01/11/2004 18 nolu arının anasını uçma tahtasına çıkarmışlar. Ana içeri kondu uçma deliği genişletildi. 03/11/2004 yerli, kafkas ve F1 kafkas kontrol edildi. Yavru hiç yok, 4 nolu kovanda erkek arı var. 01/12/2004 Arılar uçtular, havalar mevsim normallerinin üstünde seyrediyor. Uçan arılar azalıyor. 19 nolu arı çok hareketli. 01/01/2005 Arılar uçtu temizlik yapıyorlar. Ölü arılar kovandan dışarıya atılıyor. 19 nolu arıda erkek arı var. İlk olarak 18,19 ve 5 nolu arı kontrol edilecek. 18/01/2005 Arılar en az haftada bir gün pislik uçuşu yapıyorlar. Arıların mevcudu azalıyor. 27/01/2005 arılar 3-5 günde bir defa uçuyorlar. Sıcaklık, geceleri -4_-8 °C oluyor. Gündüzleri 8_10 °C oluyor. Bugün lodos ( 12,1 °C) esiyor, arılar temizlik yapmış. 29/01/2005 sıcaklık 17 °C arılar kontrol edildi. Kuvvetli arılarda yumurta var. Arı mevcutları çok az, polen gelmiyor. Varao ilaçlaması yapıldı.
İlk Bahar Dönemi.
07/03/2005 Arılar iki çeşit polen getiriyor. 5, 12,18 ve 19 nolu arıların anaları yok. Arısı 3 er çıta var. Ölen arılarımın tamamı damızlık olarak kullandığım kafkaslar. 18 ve 19 nolu arılarıma ana yetiştirme kovanımda olan yedek anaları verdim. 10/03/2005 Hava soğuk arılar anaları kabullenmişler. 16/03/2005 Arılar çok güzel uçuyor, tüm arılar kovan temizliği yapıyorlar. Arazide polen var. 01/04/2005 bahar erken geleceğe benziyor, tüm çiçekler aniden açacak. Kekler verildi. 09/04/2005 arıların kovanı değiştirildi genel kontrol yapıldı. Tüm arıların yavrulu alanları ölçüldü. 19/04/2005 kuvvetli arılara ilaveler veriliyor arılar petek örmeye başladılar. 20/04/2005 Ağaçlar toplu çiçek açtı. Kayısı, Vişne, kiraz, Kare erik, elma ve bunun gibi. Arılar nektarı ve poleni bol bulunca petek örmeyi hızlandırdılar. Neredeyse ihtiyat balı topluyorlar. Yavru üretimi çok güzel. 28/04/2005 Yağışlı havalar geliyor. Her arıya süzülmüş 1 kg. bal verilecek. Ballar ilavelerin içine kapakları delikli kavanozlarla veriliyor. 02/05/2005 Havaların yağışlı gitmesi nedeniyle ana arı yetiştirmede aksilikler oluştu. Arılar bu yıl çok bal olacakmış gibi hareket ediyorlar. Arılarım ortalama 11 çıtadalar, tüm arılara ilave konmuş durumda. 03/05/2005 Baş belalarım ( arı kuşu ) geldi. 06/05/2005 Arı kuşu zararı başladı. 07/05/2005 yerli ana üretmek için teşebbüs yapıldı.12/05/2005 Arılara ham petekleri 2 şer 3 er adet koyuyorum, hızlı petek işleniyor. Arılarım ortalama 16 çıtaya ulaştılar. 15/05/2005 Denemek için 100 km. uzaktaki köye 4 adet zayıf arı götürüldü. Yerli, kafkas ve iki tane 2004 model F1 olmak üzere. 17/05/2005 beyaz akasyalar çiçek açtı. Bal ihtiyaçtan fazla, güçlü arılar üst kata bal depoluyorlar. Arılar güçlenmeden bal mevsimi gelecek gibi. 19/05/2005 sedir çamlarında böceklerin ( 6, 8 ve 10 lu gurup) yumurtası gelmiş.


Nektar Akımı Dönemi
06/06/2005 iki gündür güzel bal geliyor. Sedir çamlarındaki böcekler geldi. Tahmini bal verimi 22 kovandan 934 Kg. olacaktır. 14.06.2005 Sabah saat 05.00 – 06.00 arası yağmurla beraber dolu yağdı. İlginç olan, arıların uçma tahtalarında ıslanmış arılar toplu olarak duruyorlar. Yağmura yakalanmış veya dolu yağarken kovanı savunmaya geçmişler. Kovan dışında genç arılar beklerken yağmur gelmiş ve onları ıslatarak uçmalarına engel olmuş. ????
22/06/2005 arılar sabahları sedir ağaçlarını ziyarete başladılar. 24/06/2005 bu gün öğleden sonra yoğun bal akımı başladı. 26/06/2005 Arılara bala yönlendirme uygulandı. Ham petek kabartmaya teşvik edildi. 07/06/2005 Ay çiçeği çiçek açmaya ( 500 metrede 60 dekar ) başladı. 09/07/2005 Ballar süzüldü, 19 arıdan 360 kg. bal alındı. Havalar serin gittiğinden arı mevcudu her yıldan daha iyi, ikinci balı çok verirler. Köydeki 4 arıdan 140 kg. bal alındı. 25/07/2005 bal kesildi, ay çiçeğinde kısa çiçeklenme oluştu. 06/08/2005 arıların balları alındı, arılar 1 er kata indirildi. 20 kovandan 525 kg. bal alındı. Arılar yeni yavru döşemeye başlamışlar. Bu yıl arı mevcudu eski yıllara göre 6-7 çıta daha fazla. İki katta kışlayacak arı var gibi. 27/08/2005 Köyden arılar getirildi, 35 kg. bal alındı. Ana yeleklemeleri artı, çiftleşmeye giden anaları arı kuşları yakalıyor. Denemek için İtalyan ana arı edindim.

Sonbahar Dönemi.
03/09/2005 uçma delikleri daraltıldı. Arı kuşu ve sarıca arı zararı başladı. 10/09/2005 arılara varoa ilaçlaması yapıldı. Arılar bu yıl kış ılık geçecek gibi hazırlık yapıyorlar. Kafkas melezleri iki katta kışlayacaklar. 14/09/2005 arıların balı çok olduğundan kışlatma işlemleri tamamlandı. Varoa ilaçlamasına devan ediliyor. Bir arımda ana gözü var.
2005 sezonunda 27 arıyla kışladım. Baharda 23 arım vardı. Arılarımdan, toplam 1060 kg. bal aldım. Ortalama kovan başına bal verimi 46 kg. Sezon boyunca, 12 kadar suni oğul alınmıştır. Akrabalarıma üç arı verdim. Sezon sonu koloni sayısı 32 kovandır.

2006 SEZONU

5 yorum:

Taşkın ÖZŞAHİN dedi ki...

arkadaşlar
yusuf gürbüz kardeşimizin bu kadar kısa zamanda göstermiş olduğu performans beni bayağı sevindirdi
yurdumuz arıcılığının böyle değerli arıcı kardeşlerimize ihtiyacı var
arıcı arkadaşlara ve bana yapmış olduğun yardımlar için teşekkür ederim
bu da gösteriyorki
kim bir mesleğe meraklı ise işi o götürür
üniversite bitirme ili ilgisi yok
sana arıclık hayatında başarılar dilerim

emin benli dedi ki...

Yusuf hocam şu sizin yazınızdan yaptığım alıntıdaki yönlendirme işini açıklarsanız sevinirim.
26/06/2005 Arılara bala yönlendirme uygulandı. Ham petek kabartmaya teşvik edildi.
Yönlendirmeyi ve teşviği nasıl yapıyorsunuz.Arıcılık camiası adına teşekkürler.

Ali Türk dedi ki...

Hepimize hayırlı olur inşallah.bence çok önemli biri çok daha önceleri yapması gerekeni yeni yaptı.üzgünüm forumdaki yazıları gümledi arıcılar için büyük kayıp oldu.artık daha iyi oldu gereken gerekli şeyleri blogu ziyaret ederek alabilir.Yusuf üstadım başarılat dilerim.yolun açık olsun

Ballı Baba dedi ki...

Uzun yıllar arıcılık yapan birisi olarak bende bir çok yeni bilgiler öğrendim gönlüne sağlık. ALLAH senin gibilerin sayısını çok eylesin.... Bundan sonraki hayatınında sağlıklı ve mutluluklar içinde geçsin...

Unknown dedi ki...

merhaba hocam erzurumda kapalı kışlatma doğrumudur