30 Temmuz, 2007
BAŞKENTTE BAL HASATI
İLK BAŞLADIĞI YILDA REKOR KIRAN BAŞKENTLİ. BALLARI KOYACAK KAVONOZ BULAMADI HAYYAM TAKVİYE KAVANOZ GÖNDERİYOR BİR ARABA. Bal süzme makinesini değiştirmezseniz, seneye bal süzme ekibine beni dahil etmeyin. Haftanın bulmacası. İki resim arasındaki faklar nelerdir?
28 Temmuz, 2007
24 Temmuz, 2007
BALIN ÖZELLİKLERİ
Fiziksel özellikleri.
Renk:Balın rengi, balı oluşturan maddelerin ışığı tutmasından oluşan optik bir özelliktir. Bal renkleri toplandığı çiçeklere ve bünyesindeki maddelere göre değişmektedir. Balın bünyesinde bulunan karotin, klorofil türevleri, ksantofil ve bazı renk maddelerinde etkisi olmaktadır. Balın ısıtılması ve depolanma şartları da balın renk değişimi üzerinde etkilidir.
Özgül Ağırlığı: Sıcaklığa ve içindeki su miktarına bağlı olarak değişmekle birlikte, 20 santigrat derecede 1,4225 olmaktadır.
Viskosite: Balın akışkanlığa karşı gösterdiği dirençtir.Viskosite balın birleşimine ve daha çok nem içeriğine bağlı bir özelliktir. Isıtılınca balın vizkositesi azalmakta ve akışkanlık kazanmaktadır.
Kırılma Oranı: Işığın madde içindeki hızının havadaki hızına oranı (Refraktir İndeks) olarak tanımlanmaktadır. Balın su içeriğini bulmada kullanılır.
Optik Sapma: Bal ışığı sağa veya sola kırmaktadır. Normal ballar polarize ışığı sola kırmaktadır. Salğı balları ve çay şekeri ( Sakkaroz) polarize ışığı sağa döndürmektedir. Balın bu özelliğinden yararlanarak salğı balı veya sakarozdan yapılmış yapay ballar tespit edilebilmektedir.
Higroskobik Özelliği: Havadan nem alma özelliği demekte olan bu özellik bizim gibi üreticiler için önemlidir. Balın havadan nem alması özel yapısına, şeker ve su içeriğine bağlıdır. Balın kalitesi dışında bu özelliği aynı zamanda balın kristalize ve fermente olması bakımından önem taşımaktadır. Havadaki nem oranı % 58 olduğu zaman baldaki nem oranı % 17,4 civarında olmaktadır. Bu değerden az nemli ortamlarda bal nem kaybetmekte bu oranın üstündeki değerlerde ortamdan nem almaktadır.
Biyolojik Özellikleri.
Tat ve Koku: Bizim gibi üreticileri ve tüketicilerimizi ilgilendiren bir özelliktir. Bünyesindeki miktarı,şeker türleri, şeker türlerinin bir birlerine oranı ve nektarın toplandığı bitki türüne göre değişiklikler göstermektedir. Bala uygulanan çeşitli işlemler kokusunu ve tadını değiştirmektedir.
Şekerlenme: Balda bir çözeltidir sonuçta. Herhangi bir madde bakımından doymamış sınırın üzerinde olan çözeltiler kararsız çözeltiler olup, doymuş çözelti durumuna dönmek eğilimindedirler. Hepimiz biliyoruz ki, balda çeşitli şekerler bulunmaktadır. Doyma noktası üzerindeki glukoz, kristal hale geçerek balın şekerlenmesini sağlar. Şekerlenme glukoz şekeri ile ilgili bir olaydır. Bizim sorumunuz şekerlenmiş balların halkımız tarafından sahte bal sayılmasıdır. Bu durum da pazarlama ve üretici ile tüketiciyi karşı karşıya getirmektedir. Balın şekerlenme hızı fruktoz / glukoz ve glukoz / su oranına bağlıdır. Glukoz / su oranı 1,70 veya daha az olması balın geç şekerlenirken, bu oran 2,10’dan fazla olduğunda ballarımız çok kısa zamanda şekerlenmektedir. Balda fruktoz miktarı glukozdan fazladır.Fruktoz / glukoz oranı büyüdükçe balın şekerlenme eğilimi azalır. Olgunlaşmamış ballarda glukozadan daha fazla sakkaroz bulunduğundan şekerlenme daha yavaş olur.
Fermantasyon: Balın bozulduğunu gösterir. Balın bünyesindeki şekerlerden ve dayanıklı mayalardan kaynaklanmaktadır. Mayalar baldaki fruktoz ve glukoz şekerlerine etki ederek sonuçta alkol ve CO2 meydana gelmekte ve daha sonra alkol oksijenin etkisiyle asetik asit ve suya dönüşmektedir. Balın yapısı bozulmakta, ekşimektedir ve balın rengi açılmaktadır. Fermantasyona yol açan mayaların kaynağı çiçekler ve topraktır. Olgunlaşmış ballarda su oranı ve maya azdır. Biz üreticiler balları olgulaştıktan sonra hasat etmeliyiz. Genellikle önce ballarımız kristal hale geliyor sonradan fermantasyon olmaktadır. Bizler ballarımızın kristal olmasını geciktirmeli ve kristal hale gelmiş balları usulüne uygun olarak tekrar sıvı hale getirmeliyiz.
Kimyasal Özellikler.
Balın kimyasal yapısını ve özelliklerini belirlemek için yapılan analizleri liste halinde yayınlamıştık. Analizler özel aygıtlar, laboratuar malzemesi ve dikkatli ölçüm, test ve gözlem yapmayı gerektirir.Yapılan bal analizinde glukoz, fruktoz ve sakaroz başta olmak üzere baldaki çeşitli şekerler ile asitlik, diyastaz aktivitesi, HMF ve kül miktarı gibi özelleikler incelenir.
Gelelim bizim balın analiz sonuçlarına.
Analiz ....................... Çiçek balı ....... Bizim baldaki değer
Nem ( En fazla ) ................... % 23 ...................... 22,2
Sakkaroz( En fazla) ................ %5 .......................... 0
Fruktoz+Glukoz(En az ) ........ 60 ......................... 70
Asitik (En fazla) ..................... 50 ........................ 34
Diastaz (En az) ........................ 8 ....................... 23
HMF (En Fazla ) ........................40.........................0
Renk:Balın rengi, balı oluşturan maddelerin ışığı tutmasından oluşan optik bir özelliktir. Bal renkleri toplandığı çiçeklere ve bünyesindeki maddelere göre değişmektedir. Balın bünyesinde bulunan karotin, klorofil türevleri, ksantofil ve bazı renk maddelerinde etkisi olmaktadır. Balın ısıtılması ve depolanma şartları da balın renk değişimi üzerinde etkilidir.
Özgül Ağırlığı: Sıcaklığa ve içindeki su miktarına bağlı olarak değişmekle birlikte, 20 santigrat derecede 1,4225 olmaktadır.
Viskosite: Balın akışkanlığa karşı gösterdiği dirençtir.Viskosite balın birleşimine ve daha çok nem içeriğine bağlı bir özelliktir. Isıtılınca balın vizkositesi azalmakta ve akışkanlık kazanmaktadır.
Kırılma Oranı: Işığın madde içindeki hızının havadaki hızına oranı (Refraktir İndeks) olarak tanımlanmaktadır. Balın su içeriğini bulmada kullanılır.
Optik Sapma: Bal ışığı sağa veya sola kırmaktadır. Normal ballar polarize ışığı sola kırmaktadır. Salğı balları ve çay şekeri ( Sakkaroz) polarize ışığı sağa döndürmektedir. Balın bu özelliğinden yararlanarak salğı balı veya sakarozdan yapılmış yapay ballar tespit edilebilmektedir.
Higroskobik Özelliği: Havadan nem alma özelliği demekte olan bu özellik bizim gibi üreticiler için önemlidir. Balın havadan nem alması özel yapısına, şeker ve su içeriğine bağlıdır. Balın kalitesi dışında bu özelliği aynı zamanda balın kristalize ve fermente olması bakımından önem taşımaktadır. Havadaki nem oranı % 58 olduğu zaman baldaki nem oranı % 17,4 civarında olmaktadır. Bu değerden az nemli ortamlarda bal nem kaybetmekte bu oranın üstündeki değerlerde ortamdan nem almaktadır.
Biyolojik Özellikleri.
Tat ve Koku: Bizim gibi üreticileri ve tüketicilerimizi ilgilendiren bir özelliktir. Bünyesindeki miktarı,şeker türleri, şeker türlerinin bir birlerine oranı ve nektarın toplandığı bitki türüne göre değişiklikler göstermektedir. Bala uygulanan çeşitli işlemler kokusunu ve tadını değiştirmektedir.
Şekerlenme: Balda bir çözeltidir sonuçta. Herhangi bir madde bakımından doymamış sınırın üzerinde olan çözeltiler kararsız çözeltiler olup, doymuş çözelti durumuna dönmek eğilimindedirler. Hepimiz biliyoruz ki, balda çeşitli şekerler bulunmaktadır. Doyma noktası üzerindeki glukoz, kristal hale geçerek balın şekerlenmesini sağlar. Şekerlenme glukoz şekeri ile ilgili bir olaydır. Bizim sorumunuz şekerlenmiş balların halkımız tarafından sahte bal sayılmasıdır. Bu durum da pazarlama ve üretici ile tüketiciyi karşı karşıya getirmektedir. Balın şekerlenme hızı fruktoz / glukoz ve glukoz / su oranına bağlıdır. Glukoz / su oranı 1,70 veya daha az olması balın geç şekerlenirken, bu oran 2,10’dan fazla olduğunda ballarımız çok kısa zamanda şekerlenmektedir. Balda fruktoz miktarı glukozdan fazladır.Fruktoz / glukoz oranı büyüdükçe balın şekerlenme eğilimi azalır. Olgunlaşmamış ballarda glukozadan daha fazla sakkaroz bulunduğundan şekerlenme daha yavaş olur.
Fermantasyon: Balın bozulduğunu gösterir. Balın bünyesindeki şekerlerden ve dayanıklı mayalardan kaynaklanmaktadır. Mayalar baldaki fruktoz ve glukoz şekerlerine etki ederek sonuçta alkol ve CO2 meydana gelmekte ve daha sonra alkol oksijenin etkisiyle asetik asit ve suya dönüşmektedir. Balın yapısı bozulmakta, ekşimektedir ve balın rengi açılmaktadır. Fermantasyona yol açan mayaların kaynağı çiçekler ve topraktır. Olgunlaşmış ballarda su oranı ve maya azdır. Biz üreticiler balları olgulaştıktan sonra hasat etmeliyiz. Genellikle önce ballarımız kristal hale geliyor sonradan fermantasyon olmaktadır. Bizler ballarımızın kristal olmasını geciktirmeli ve kristal hale gelmiş balları usulüne uygun olarak tekrar sıvı hale getirmeliyiz.
Kimyasal Özellikler.
Balın kimyasal yapısını ve özelliklerini belirlemek için yapılan analizleri liste halinde yayınlamıştık. Analizler özel aygıtlar, laboratuar malzemesi ve dikkatli ölçüm, test ve gözlem yapmayı gerektirir.Yapılan bal analizinde glukoz, fruktoz ve sakaroz başta olmak üzere baldaki çeşitli şekerler ile asitlik, diyastaz aktivitesi, HMF ve kül miktarı gibi özelleikler incelenir.
Gelelim bizim balın analiz sonuçlarına.
Analiz ....................... Çiçek balı ....... Bizim baldaki değer
Nem ( En fazla ) ................... % 23 ...................... 22,2
Sakkaroz( En fazla) ................ %5 .......................... 0
Fruktoz+Glukoz(En az ) ........ 60 ......................... 70
Asitik (En fazla) ..................... 50 ........................ 34
Diastaz (En az) ........................ 8 ....................... 23
HMF (En Fazla ) ........................40.........................0
20 Temmuz, 2007
HASATLAR
18 Temmuz, 2007
17 Temmuz, 2007
BAL ANALİZİ
Selamlar. Listeleri resim olarak yayınlamak zorunda kaldım. *Eskişehir İl Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü Tarım Bakanlığına bağlıdır. Bal Analizlerinin tümü Tarım bakanlığına bağlı laboratuvarlarda yapılmaktadır. Doğal olarak balda sakaroz , glikoz,fruktoz bulunur ,fakat bu şekerlerin balda olması gerekenden fazla bulunması arıya doğal olmayan yoldan bu şekerlerin verilmiş olmasından kaynaklanır.Süzülecek balar sırlı olarak en az 2/3 sırlanmış olarak süzülürse rutubet % olarak istenilen sınırlar dahilinde olur.
Analizler ücretlidir. Laboratuar’dan laboratuara değişmekle beraber şu anda bizim analiz fiyatlarımız. Rutubet 20 Ytl. Sakkoroz 30Ytl. HMF 40Ytl. Toplam şeker 30 Ytl. Hazırlayan Gürbüz MOZAK.
Ballara Ait Diğer Özellikler
Analizler ücretlidir. Laboratuar’dan laboratuara değişmekle beraber şu anda bizim analiz fiyatlarımız. Rutubet 20 Ytl. Sakkoroz 30Ytl. HMF 40Ytl. Toplam şeker 30 Ytl. Hazırlayan Gürbüz MOZAK.
Ballara Ait Diğer Özellikler
15 Temmuz, 2007
14 Temmuz, 2007
BAL HASADI
Selamlar bu gün bal hasadını yaptık. Balı alınacak 19 arımız vardı medyanın güçünü çok sevdim. Toplam 12 kişi vardı bal hasadımızda. Neredeyse kovan başı bir kişi düşecekti. Tüm iştirakçilerimize teşekkür ederiz. Toplam 342 kilogran bal hasat edilmiş. Halil BİLEN Bey fotoğraf karelerimizde yoklar. Kendileri fotoğrafları çektiğinden makinenin arkasında kalıyorlar. Birol Beyle beraber kovanlardan bal almaya başlıyoruz. Tabi kalfa çırak olarak çalışıyoruz.
İlavelerin görüntüsüne bakarak neşeleniyoruz Usta başlıyor bal hasadına. Katip abide benim ustam. O olduğu zaman bize müsaade etmediği sürece kovana müdahale edemiyoruz. Kendisi yorulunca kendi kontrolünde bize düzenleme yaptırıyor. Bal kovandan alınıyor.
Ekip kalabalık ama ağır işleri mal sahibine yaptırıyorlar.
Bal süzme makinesinin kontrolü Emin beyin ( Kayın peder ) inisiyatifinde. Seyretmek Halil beyin babasına kaldı. Balın bal süzme makinesinden alınarak dinlendirme kabına aktarılması işine Devrim beyler bakıyorlar.
11 Temmuz, 2007
BAL TAHLİLİ
Bu gün arılığımızı Tarım İl Müdürlüğü laboratuarında çalışan Sn. Gürbüz MOZAK ziyaret etti. Tabi laboratuar elamanı olması ( Arıcı ) nedeniyle polen ve petekli bal örnekleri almıştır. Analizi zannedersem midesiyle yapacak. Afiyet bal olsun. Gürbüz Bey Muzaffer ağabeyye okunmuş. Arı onu sokmazmış! Arıya böyle bakıyor..........
Tarım Bakanlığında çalışıyoruz. Laboratuara gitmeden önce bizim balın bir kısmı da Enstitümüzde çalışan Hikmet ve Ömer beylere yemek nasip oldu. Dolaylıda olsa bizim arılara bekçilik yapıyorlar. Tahlil sonuçlarını beklemeden ilk bal tahlili yapmak kendilerine nasip oldu. Bereketli olsun. Bal o kadar taze ve sıcak ki arkadaşlar yemek için soğumasını bekliyorlar.
09 Temmuz, 2007
ARILIK ZİYARETİ
Habersiz gelene kola kek normal karşılanmalı.
Polenliklerin fotorafını cekeninde fotorafı çekilirmiş.
07 Temmuz, 2007
STRATEJİ GELİŞTİRME
Arıların genel durumlarını anlatarak ne yapabilirim diye düşünüyordum bir haftadır.
Arılar bu yıl iklimden kaynaklandığını zannettiğim hatalar yapıyorlar. Kuluçkalıklar yarı yarıya polenle dolu. Kalan kısımları yeni gelen nektar atılmış durumda. Kuluçkalıklara yumurtlamamak için özen gösteriyorlar. F1 melezlerim 1. ve 2 ilaveye Yavru atmakta ısrar ediyorlar. Saf Kafkas arılarım 1. ilaveye yavru atıyor. Düzenleme yapmama rağmen bu gidişatı durduramadım.
Yaklaşık 10 yıllık arıcıyım. Bu benim ( Oyuncağım ) hobim. Genelde deneme yaparım. Temmuz ayının ikinci haftasında ay çiçekleri açtığında balı süzerim. İkinci olarak ay çiçeklerin nektarı kesilmeden 3 5 gün önce süzerdim. Bu yıl çok değişik iklimsel faklılıklar olduğundan. Arıların da düzeni değişti. İlk baharda çok ölüm oldu. Benim arım 1 ay boyunca o kadar beslememe rağmen ilerleme sağlayamadım. Mart ayında sıcak iklime götürerek arılarımı kurtardım. Toplam 20 kolonime 40 kg kek,100 kg bal ve 150 kg şeker vererek gelişmelerine yardımcı oldum. Nisan sonunda teşvik şerbetlemesini kestim. Tabi sonradan anladım ki erken kesmişiz teşvik şerbetlemesini. Mayısın ilk haftası sıcak iklimden çıkarmamız gerekirken bir haftada çıkarmakta gecikmişiz. Arıları geliştirdik sonunda ama bu seferde ilk defa başıma gelen işler gelmeye başladı.
Arılar hala yavru atışını yavaşlatmadılar. Aslında bu zamanda arılarımda sırlı bal olurdu 15 20 çıta ama gel gör ki şimdi sırlı bal 3 5 adet. Ay çiçekleri açtı artık nektarı da kovana gelmeye başladı. Ben ilk balı ay çiçek balı karışmadan almalıydım. Arılar kuluçkalıkta yavru yapmıyorlar. İlavelerde devamlı yavru var. Arıların durumuna bakarak sanki arılar gelecekten ümitliler veya bal Ağustos ayında olacakmış gibi hareket ediyorlar. Bende yanılıyor olabilirim, arılar iklimleri şaşırmış olabilirler. Yapılacak işlemleri düşündüm. Bu gün itibariyle hedeflerimize ulaştık. Ruşetler arı doldu ve kovan sayımız 50 oldu. Artık rahatlıkla ana ( 19 adet ) kovanlara müdahale yapabilirim. Olgunlaşan balları 14 Temmuzda süzerek arıların iç düzenlemelerini değiştirmeli ki arılarımız kuluçkalığa yumurtlamaya başlasınlar. Arılarımızı mevcudu oranında sıkıştırmalıyız ki balı erken yapsınlar. Boşalan petekleri de yeni kolonilerimize verelim. Bu yavru düzeniyle hareket etmeye devam ederse arılarımız ilerde bal olmazsa kışın işimiz çok zor olur. Bu yıl arılar yağma yapacaklar onun için tedbirlerimizi şimdiden almalıyız.
Bu yıl arılar iklimleri karıştırdıysa bizlerde kovanlarımıza uygulamalarımızı değiştirmeliyiz. Arıcılıkta öğretim bitmiyor. Her iklimde her değişik durumda bizlerde buna uygun uygulama geliştirmeliyiz. Strateji uygulayarak, değişemiyorsak o zaman arılarımızın verimi de bizim istediğimiz yönde değişmez. Tüm arı sevdalılarına saygılarla.
Arılar bu yıl iklimden kaynaklandığını zannettiğim hatalar yapıyorlar. Kuluçkalıklar yarı yarıya polenle dolu. Kalan kısımları yeni gelen nektar atılmış durumda. Kuluçkalıklara yumurtlamamak için özen gösteriyorlar. F1 melezlerim 1. ve 2 ilaveye Yavru atmakta ısrar ediyorlar. Saf Kafkas arılarım 1. ilaveye yavru atıyor. Düzenleme yapmama rağmen bu gidişatı durduramadım.
Yaklaşık 10 yıllık arıcıyım. Bu benim ( Oyuncağım ) hobim. Genelde deneme yaparım. Temmuz ayının ikinci haftasında ay çiçekleri açtığında balı süzerim. İkinci olarak ay çiçeklerin nektarı kesilmeden 3 5 gün önce süzerdim. Bu yıl çok değişik iklimsel faklılıklar olduğundan. Arıların da düzeni değişti. İlk baharda çok ölüm oldu. Benim arım 1 ay boyunca o kadar beslememe rağmen ilerleme sağlayamadım. Mart ayında sıcak iklime götürerek arılarımı kurtardım. Toplam 20 kolonime 40 kg kek,100 kg bal ve 150 kg şeker vererek gelişmelerine yardımcı oldum. Nisan sonunda teşvik şerbetlemesini kestim. Tabi sonradan anladım ki erken kesmişiz teşvik şerbetlemesini. Mayısın ilk haftası sıcak iklimden çıkarmamız gerekirken bir haftada çıkarmakta gecikmişiz. Arıları geliştirdik sonunda ama bu seferde ilk defa başıma gelen işler gelmeye başladı.
Arılar hala yavru atışını yavaşlatmadılar. Aslında bu zamanda arılarımda sırlı bal olurdu 15 20 çıta ama gel gör ki şimdi sırlı bal 3 5 adet. Ay çiçekleri açtı artık nektarı da kovana gelmeye başladı. Ben ilk balı ay çiçek balı karışmadan almalıydım. Arılar kuluçkalıkta yavru yapmıyorlar. İlavelerde devamlı yavru var. Arıların durumuna bakarak sanki arılar gelecekten ümitliler veya bal Ağustos ayında olacakmış gibi hareket ediyorlar. Bende yanılıyor olabilirim, arılar iklimleri şaşırmış olabilirler. Yapılacak işlemleri düşündüm. Bu gün itibariyle hedeflerimize ulaştık. Ruşetler arı doldu ve kovan sayımız 50 oldu. Artık rahatlıkla ana ( 19 adet ) kovanlara müdahale yapabilirim. Olgunlaşan balları 14 Temmuzda süzerek arıların iç düzenlemelerini değiştirmeli ki arılarımız kuluçkalığa yumurtlamaya başlasınlar. Arılarımızı mevcudu oranında sıkıştırmalıyız ki balı erken yapsınlar. Boşalan petekleri de yeni kolonilerimize verelim. Bu yavru düzeniyle hareket etmeye devam ederse arılarımız ilerde bal olmazsa kışın işimiz çok zor olur. Bu yıl arılar yağma yapacaklar onun için tedbirlerimizi şimdiden almalıyız.
Bu yıl arılar iklimleri karıştırdıysa bizlerde kovanlarımıza uygulamalarımızı değiştirmeliyiz. Arıcılıkta öğretim bitmiyor. Her iklimde her değişik durumda bizlerde buna uygun uygulama geliştirmeliyiz. Strateji uygulayarak, değişemiyorsak o zaman arılarımızın verimi de bizim istediğimiz yönde değişmez. Tüm arı sevdalılarına saygılarla.
SAF KORNİYOLLAR ÇOK ÜZGÜNÜM
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)